Ticaret, dünya ekonomisinin omurgasını oluşturur ve bu yüzden ticaret anlaşmalarının küresel pazarlar üzerinde derin etkileri bulunmaktadır. Peki, dünya ekonomisini şekillendiren 5 ticaret anlaşması hangileridir ve bu anlaşmaların özellikleri nelerdir? Türkiye'nin de dahil olduğu ve dünyanın en büyük ekonomilerinin imza attığı bu anlaşmalar, uluslararası ilişkilerden günlük alışverişimize kadar geniş bir yelpazeyi etkilemektedir.
Uluslararası ticaret anlaşmalarının tarihi, uluslararası ilişkilerin kendisi kadar eski ve karmaşıktır. Bununla birlikte, modern dünya ekonomisini belirgin bir şekilde şekillendiren bazı kilit ticaret anlaşmaları öne çıkmaktadır.
1994 yılında yürürlüğe giren NAFTA, ABD, Kanada ve Meksika arasındaki ticareti liberalize eden bir anlaşmadır. NAFTA sayesinde bu ülkeler arasındaki ticaret hacmi önemli ölçüde artmıştır. Ancak NAFTA, iş imkanlarının azalması ve çevresel endişeler gibi eleştirilere de maruz kalmıştır. 2020 yılında NAFTA, ABD-Meksika-Kanada Anlaşması (USMCA) ile yer değiştirmiştir ki bu da bazı yenilikler getirmiştir.
1957 yılında Roma Antlaşması ile temelleri atılan Avrupa Birliği, içerisinde serbest dolaşımı sağlayan tek bir pazar olarak işlev görmektedir. AB'nin 27 üyesi arasında mal, hizmet, sermaye ve insanların serbestçe hareket edebilmesi, bölgenin ekonomik bütünleşmesini güçlendirmiştir. Türkiye ise Gümrük Birliği anlaşması ile AB pazarına sınırlı erişim sağlamaktadır.
1995 yılında kurulan Dünya Ticaret Örgütü, uluslararası ticaret kurallarını belirleyen ve uyulmasını denetleyen global bir kuruluştur. DTÖ'nün çok taraflı ticaret anlaşmaları, dünya ticaretini adil ve öngörülebilir bir hale getirmeyi amaçlar. Türkiye de dahil olmak üzere 164 üye ülke, DTÖ kuralları çerçevesinde ticaret yapmaktadır.
Bir zamanlar ABD'nin de dahil olduğu TPP, Asya-Pasifik bölgesindeki ticareti liberalize etmeyi amaçlayan bir anlaşmaydı. Ancak ABD'nin çekilmesiyle, geri kalan 11 ülke CPTPP'yi oluşturdu. Bu anlaşma, tarifeleri düşürmeyi ve bölgesel ticareti teşvik etmeyi hedefliyor.
2010 yılında yürürlüğe giren CAFTA, Çin ve Güneydoğu Asya Ulusları Birliği (ASEAN) ülkeleri arasında ticareti kolaylaştıran bir serbest ticaret anlaşmasıdır. Bu anlaşma, bu bölgeler arasındaki ticaretin büyümesine katkıda bulunmuş ve Çin'in bölgedeki etkisini artırmıştır.
NAFTA'nın güncellenmiş hali olan USMCA, daha modern çalışma koşulları ve çevresel standartlar sunmaktadır. Ayrıca dijital ticaret ve fikri mülkiyet hakları gibi yeni ekonomik sektörleri de kapsamaktadır.
Türkiye, AB ile 1995 yılında imzaladığı Gümrük Birliği anlaşması sayesinde, birçok üründe AB ile tarifesiz ticaret yapabilmekte ve AB'nin bazı iç pazar kurallarına tabi olmaktadır. Bu durum, Türkiye'nin en büyük ticaret ortağı olan AB ile ilişkilerini derinleştiriyor.
DTÖ, üye ülkeler arasında ticaretin serbest ve adil bir şekilde yürütülmesini sağlamak için kurallar koymakta ve bunların uygulanmasını denetlemektedir. Ayrıca ticaretle ilgili anlaşmazlıkları çözmek için bir mekanizma sunmaktadır.
TPP'den ayrılan ABD'nin yokluğunda, geri kalan ülkeler CPTPP'yi oluşturarak anlaşmayı devam ettirmişlerdir. CPTPP, TPP'nin temel yapı taşlarını korurken, bazı maddelerde esneklikler sağlamış ve daha kapsayıcı bir anlaşma olmuştur.
İşte karşınızda, ticaretten teknolojiye, tarımdan sanayiye kadar dünya ekonomisini şekillendiren en önemli anlaşmalar. Peki sizce, bu anlaşmalar gelecekte nasıl evrilecek ve yeni ekonomik blokların ortaya çıkışı bu anlaşmaların etkinliğini nasıl etkileyecek? Yorumlarınızla katılımınızı bekliyoruz.